Bu yazı 11 Mayıs 2023 Perşembe günü yazılıyor.

Etrafım endişeli, tabii ki ben de…

Tüm yaşananları, en kısa halleriyle, özetleme gereğini duyuyorum şu anda.

Gelin hep birlikte özetleyelim ve tarihe not düşelim… [Unuttuğum bir şey varsa siz de onu ekleyin]

Benim özetimin/özeti kısaca şöyle:

Madde 1.- Türkiye halkı tarihinde hiç bu kadar gergin ve endişeli bir süreç yaşamadı.

Madde 2.- Bir tarafta bu ülkeyi 21 yıl yönetmiş bir iktidar var. Öteki tarafta, bu aynı 21 yıl içinde doğru dürüst muhalefet yapmamış bir siyasal topluluk.

Madde 3.- Birincisi, ne olursa olsun iktidarını sürdürmek istiyor ve kendisini buna mecbur hissediyor: Haklı da… Çünkü günün birinde yargı doğru dürüst, adil biçimde işlerse neler olur kuşkusu ciddi. Hem de çok ciddi…

İkincisi, “hak-hukuk-adalet”, diyor… Ben bu işi çözerim, diyor. Değişim, diyor. Hep beraber değiştirelim, diyor.

Madde 4.- Neyi değiştirecekler?.. Neleri değiştirmeleri gerekmiyor ki! Ekonominin hali ortada, vs…vs…vs… Bu vs’leri her yurttaş biliyor, o taraflı yurttaş da biliyor; bu taraflı yurttaş da biliyor. O zaman mesele ne?

Madde 5.- Yalan!.. İftira!.. Bel altı vuruşlar!.. Montaj, kaset ve yine vs, vs…

Madde 6.- Önümüze üç gün sonra bir sandık konacak… Bir bakan sandıktan çıkacak sonuç darbedir, diyor

Muhalif yurttaş, hayır milli iradedir, diyor ama, ekliyor; acaba seçim sonuçlarına uyulacak mı? Yani yani, acaba ufukta bir “sivil darbe”mi gözüküyor?..

İktidar:

-        Yok canım öyle şey olur mu, demiyor…

Muhalefet:

-        Olursa ne olur; ne yaparız, diye kara kara düşünüyor…

Madde 7.- İktidar devam ederse rota ne tarafı gösteriyor? İran-Suudi Arabistan-Katar-Rusya-Çin…

Muhalefet seçimi kazanırsa; demokrasi, hukuk, kişisel hak ve özgürlükler, aydınlanma, uygarlık… Dolayısıyla rota Batı’yı gösteriyor. Ama emperyalizme karşı tam bağımsız bir siyasetin yolu yöntemi…

Madde 7.- Bir taraf, aynen devam edeceğim; hatam-kusurum yok, diyor.

Öteki taraf, vaat ediyor, söz veriyor… [Göreceğiz, izleyeceğiz... Sözlerini tutmazlarsa onları da bir güzel “özetleyeceğiz[!]”… Günlerini görecekler.

Çünkü… Yetti artık. Bıktık, usandık…

1950’lerin o meşhur 14 Mayıs sloganını tekrarlıyoruz:

-        YETER… SÖZ MİLLETİNDİR!

Şimdilerde bir küçük ek var bu güzel söze:

-        Her şey çok güzel olacak…

Olacak!

www.soruyusormak.com