4 Kasım 2023 günü CHP’nin tüm yurttaki delegeleri yerel halkların değişim yolundaki isteğini ve devamında kararını oylama sandıklarına kocaman yürekleriyle yazdı ve bilene bilmeyene, isteyene istemeyene “oku bu kararı” diyerek okuttu. Gece boyu Kurultay’ı izlerken hepimiz belki de yıllardır öfkeyle katlandığımız bir gerçeğin ortalığa dökülmesine ve yüreklerimizde beslediğimiz demokrasi sevdasının gerçekleşme adımlarına şahit olduk.

Neydi dün olanlar ve kafalara vura vura neyi anlattılar?

1 – Yerel yönetimler halkın ta içindeki yönetim organıydılar. Görevleri bulundukları idari bölge halkının muhalefet veya iktidar partisinden beklenti ve isteklerini parti genel merkezine iletmek ve gerçekleşmesini sağlamaktı. Bir diğer deyişle halkın kendisiydi. Bu görevini yapabilmek için Parti genel başkanı ve merkez yönetiminde sesini duyurma kanallarının tümünün açık olması gerekir ki dün genel başkanlığı adil bir delege seçimiyle kaybeden Kılıçdaroğlu bu gerçeğin çok dışında bir yönetim anlayışıyla ülkede girilen yerel-genel tam on iki seçimin kaybedilmesine ve yüce ATATÜRK’ün kurduğu yüz yıllık partinin adeta erimesine neden oldu.. Dün gece seçim sonuçlarının açıklanmasıyla bir gerçek tüm halk tarafından bütün açıklığıyla anlaşılmış oldu: Yerel yönetimler halkın ta kendisidir, halkın sesine kulakları tıkalı bir genel başkanın o koltukta oturması mümkün değildir.

2 – Bir genel başkanın delegelerin temsil ettiği yerel yönetim araçlarıyla bilgilenmek yerine parti kurullarını bilgilendirerek veya bilgilendirmeden sadece etrafına topladığı danışmanlarla partiyi yönetmesi partideki demokrasiyi ortadan kaldırır adeta oligarşik bir yapılanma getirir. Bu da halkın sesinin boş ovalarda dağlarda kaybolması demektir. Bilelim ki halk esastır. Halkı dikkatinizden kaçırdığınız O’nunla birebir iletişimde olmadığınız zaman hiçbir seçimi kazanmanız mümkün olamaz. Makam koltuklarında oturan, halkın içinde dolaşmayan, delegelerle iletişimi olmayan danışmanların Halkın hangi sorunu veya talebini genel başkana iletebilmesi mümkündür ki?

3 – Bir siyasi parti başkanı kendi kendine gidip başka partilerin herhangi bir kademedeki yöneticileriyle görüşemez, sebep ve bahanesi ne olursa olsun siyasi görüşmeler yapamaz ve vaatlerde bulunamaz. Bütün eylemlerini MKYK ile paylaşmak ve bilgi vermek ve hatta toplu görüşmeler yapmak zorundadır.

4 – Bir siyasi parti genel başkanı halkın sesini duymak zorundadır. Hem de her biçimde.. İsteklerini göz önüne almak zorundadır. Son yıllarda ve özellikle değişim diye adeta kendini paralayan halkın bu isteğini bile duymamak ağır yalnıştır.

Bu değişimle birlikte CHP’ne gönül vermiş, yıllarını değişim umuduyla heba etmiş milyonlarca yurttaşım gibi değişimin gerçekleşmesiyle birlikte çok mutlu oldum. UMUTLARIM YENİDEN YEŞERMEYE BAŞLAYACAK. ÇÜNKÜ DEĞİŞİM HANGİ BİÇİMDE OLURSA OLSUN UMUTTUR, KAZANMANIN İLK ADIMIDIR.

Saygıdeğer delege kardeşlerim. Size gönül dolusu sevgiler. Dün kurultayı izleyen Türkiye’ye siyasetin halkın ötelendiği yerde yapılamayacağını, insanca yaşamanın temelinin ancak halkın bütününün katılımcı olduğu demokrasilerle sağlanabileceğini canlı canlı gösterdiniz. Şimdi yeni genel başkanın uygulamalarıyla ışıklı bir yolda yürümek irademizin parti demokrasisi içerisinde yerleşmesini izleyeceğiz. Artık biliyoruz ki siyasi partiler genel başkanların babasının özel makamı değildir. Halkı öteleyen bir parti genel başkanının delegeler yoluyla siyasetten silinmesi mümkündür ve gereklidir. Bu CHP’nin tüzüğünde olduğu halde son yıllarda kaybedilmiş bir özelliğidir. Siz delegeler görevinizi yaptınız, değişimi başlattınız. Şimdi yeni genel başkan ve yeni yapılandırılacak MKYK Cumhuriyet Halk Partisinin son yıllarda kaybolan ALTI OKUNU yeniden siz delegelerle ve halkın desteğiyle yerli yerine koyacak ve hayata geçirecektir.

Umutluyuz, değişimi selamlıyoruz. Biliyoruz ki demokrasiler için değişim can suyudur, kuralları bilinerek veya bilinmeden çiğnenmiş kurumların düzeltilme hareketi her zaman değişimlerle mümkün olur. Değişim bir rüzgârdır yelkenleri açar denizin üzerinde kayar gibi gitmeye başlarsınız, hele ATATÜRK’ün kurduğu CHP’de değişim O’nun mavi gözlerinden bize aktardığı hayatiyete dönüştür. Yolun açık olsun CHP. Yanındayız, sağında solunda, ardındayız.