Yetkin bir insan için yılbaşı, geçmişinin artı ve eksileri ile kıyasıya hesaplaşmak demek…

Benimsemiş olduğu dünya görüşünden hayatına yansıyan pratikle boy ölçüşmek demek.

Demek ki yılbaşı, özellikle yetkin insanlar için önemli ve değerli bir kilometre taşı…

Hayıtın kaçıncı kilometresinde olduğunu düşünmeyi günün gündemine taşıyan bir milat!..

Yani… Yeni ve yeniden bir başlangıç!

Bir “varoluş” istasyonu…

Öyle bir istasyon ki, trenin nereden geldiği değil, nereye gideceği önemlidir.  

Trene daha önce kimlerin binip, kimlerin indiği de değerini yitirmiş bir meseledir.

Bizce yeni yılın temel gerçeklerinden birisi de, bizim hangi trene bineceğimize karar verirken gerçekten özgür olup olmadığımızdır.

Mesele, hayata yeniden başlama güç ve enerjisine sahip olup olamadığımızdadır.

Yılbaşı, ancak bu nitelikteki bir irade gücü, bilinç ve enerji ile kutlanırsa bir anlam taşır ya da kazanır.

Aksi halde insan, iki kadeh rakı ile hoplama-zıplama-gümbürtüsü içinde kendisini eritir ve böylece… bir gününü daha telef eder ve yoluna –öylece- devam eder…

Ve telef olmayı kanıksamış yaşantı biçimi, daha önceki yaşantıların üzerine istif edilerek “Atık-Yaşam-Arıtma-Tesisi”ne deşarj edilir…

Yılbaşı “mit”i, Gregorian takviminde 31 Aralık ile 1 Ocak arasına sıkıştırılarak, gecenin 12’sine nişan alınmış bir an parçasıdır…

İşte bu sıradan anı, varoluşunun yeni bir başlangıç noktası yapabilmektir değerli olan…

Bilinçli bir yılbaşı kutlaması, işte bu varoluşsal başlangıç noktasına olan öykünmedir. Bu öykünme enerjisinin üretildiği bir yaşam trafosudur.

Yılbaşı aynı zamanda “yeni”nin bayramıdır.

Yeni olanın, eski’yi eskitmesinin hazzını taşır.

Ve her şeyden önce [bu anlamda] bir umuttur!..

Bilinçli olmaya çalışan bir insanın, geçmiş hata ve yenilgilerinden süzüp ürettiği yaşam derslerini önündeki masaya cesaretle koyup, hayatını yeniden şekillendirmeye karar verebileceği bir atılım sürecinin ilk saatleridir, ilk sabahıdır, ilk günüdür.

Onun için umut doludur.

Sevinç yüklüdür.

Ve insanın kendisine, toplum içindeki yerine, sorumluluklarına, yaşamının eğrilerine, inişlerine-yokuşlarına doğru bilinçli ve sorgulayıcı bir bakışın zeminidir.

Yılbaşı, bilinçli olma seçeneğini işaretlemiş bir birey için hiç de kolay bir gün/ve gece değildir anlayacağınız…

Aşılması sorumluluk gerektiren, tırmanılması sevinçli bir yükseklik duygusu üreten… Ve üzerinde yürünmesi keyifli, “uzun ince bir yol”dur…

Hepinizin yılbaşını bu düşüncelerle kutlar, sağlıklı ve başarılı bir yeni yıl dilerim.