Kahveyi kendim yaptım. Köpüklü, şekersiz, koyu. Karşıda uzaktan deniz gözüküyor belli belirsiz. Hafif ılık bir lodos var dışarıdaki ağaçların yapraklarında, titreşiyorlar. Elimde bu kitabın son müsveddeleri; sayfalar yorgun… Bu akşamüstü yayınevine gidecekler. Heyecan var mı; olmaması imkansız. İşte o heyecanı kucağıma alarak bir koltuğa oturdum. Bir kez daha okumaya karar verdim o kalabalık sayfaları Bakalım, onları yazdığım o zamanlardan bu zamanlara neler değişti? İleriye mi attık adımlarımızı; yoksa geriye mi? Yoksa alelade bir patinaj mı? Merakmerak-merak!.. Bu yazdıklarım bir fantezi değil inanın bana. Gerçekten merak ediyorum; onu-bunu-ve her şeyi... İsterseniz, gelin birlikte okuyalım…