Kaset operasyonları falan derken küt: Baykal attaaa… Hoş geldiniz Sayın Kılıçdaroğlu!

Sonra: Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Ekmeleddin İhsanoğlu CHP’nin cumhurbaşkanı adayı. Sonuç: Felaket!

Özgürlüğün Dibi... Özgürlüğün Dibi...

Üstelik “Olaylar ve Görüşler'de” şöyle diyor sayın bay başkan:

-        Ekmeleddin Bey, Türkiye'nin en saygın insanlarından birisi. Adına yarışma yapılan kişi. İslam İşbirliği Örgütü'nde görev alırken kadın haklarını anlatan [falan-filan…]

Sonra: Son seçimlerde CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’na karşı cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan eden İnce Muharrem’i cumhurbaşkanı adayı gösteren bir Kılıçdaroğlu…

Sonra: “Altılı Masa”nın halk desteği sıfır olan parti liderliğine “rüşvet” olarak CHP’nin milletvekili listelerinden dağıtım yapan ve bu rüşvet karşılığında kendisinin aday gösterilmesini sağlayan bir Kılıçdaroğlu… Üstelik, seçilme ihtimali en düşük olan bir kişiyken, bu kaybedileceği önceden belli olan kumarı oynayan bir Kılıçdaroğlu…

Ve böylelikle bu ülkenin geleceğini…

Umutlarını…

Aydınlık yarınlarını karartan bir Kılıçdaroğlu…

Peki şimdilerde hangi işle iştigal ediyor pek sayın genel başkan?

Bu sorunun bir tek yanıtı vardır:

-        Kararlı bir biçimde yukarıdaki çizgi üstünde yürümeye devam ediyor.

Ne için?

Ve hangi amaçla?

Artık bu soruların yanıtını sorgulama anı gelmiştir.

Kralın çıplak olduğunu görüp anlamanın vakti geçmektedir.

Şimdilerde de pek sayın genel başkan bu çizgiyi tersine çevirmek için mücadele eden insanların yollarına hendekler kazmanın meşguliyeti içinde ileri-geri abuk-sabuk konuşmakta, delege oyunları tezgahlayarak kazma kürek bu hendeği derinleştirmeye çalışmaktadır.

Bugünün yakıcı gerçeği şudur:

CHP gerçekten bir tabela partisi değil de, Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün partisiyse… Öyle ya da böyle bu hendeğin üzerinden atlamalı ve hendeğin çukurunu halkın bilinçli desteğini arkasına alarak doldurmalıdır…

Ülkenin bugünkü durumundan kurtulabilmesi [kurtarılabilmesi]’nin başka bir yolu ve yöntemi yoktur.

Halk muhalefeti, çıkar odaklı delege yönlendirmelerinin önüne geçmeli ve bu büyük oyunu [hiç değilse bu kez] bozup, parçalayabilmelidir.

CHP kurultay delegeleri nasıl bir sorumluluk yükü altında olduklarını fark etmeli…

Fark ettirilmelidir!

Editör: Faruk Haksal