Hava Durumu

DEVLET AKLI-İSMET PAŞA-VE ŞİMDİ!..

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2025 18:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2025 18:42

“Devlet aklı” adı verilen kavram son zamanların siyasi söylemlerinde oldukça sık kullanılır oldu. Herhalde bu kavram, devletin gerçek “devlet” adamlarının aklı ile yapılanıyor ve var-oluyor.

Demek ki öncelikle bir devlet adamı niteliğinde bir lider ya da lider kadrosundan söz etmemiz gerek…

Kimden mi söz ediyoruz?

Öyle ulu-orta kimse üstüne alınmasın.

Tabii ki ilk aklımıza gelen kişi Mustafa Kemal Atatürk.

Sonra?

Sonra, İsmet İnönü…

Birincisi yedi düvele karşı dövüşmüş, ve çöken Osmanlı sultanlığından demokratik, laik, tam bağımsız bir cumhuriyet yaratmış

Gelelim İsmet Paşa’ya…

Dünya faşist Hitler Almanya’sının saldırıları karşısında kitlesel yıkımlarla boğuşuyor. Devletler işgal ediliyor, halklar soykırım vahşeti ile inim inim inliyor. Savaş kapımıza kadar sokulmuş, tehlike çok büyük.

Bir yanda baş faşist Hitler Almanya’sı, hemen arkasında İtalya ve Japonya…

Öte yanda İngiltere, , Sovyetler Birliği, ABD, Çin ve Fransa…

İsmet Paşa’nın Türkiye’si bu ateş çemberinin neresinde?

İşte devlet adamlığı tam da bu noktada ortaya çıkıyor…

Türkiye tarafsız!..

Usta bir kurmay zekasıyla Türkiye ateş çemberinin hemen kıyısında olmasına rağmen, kendisini kuşatan tehlikenin dışına çıkmayı başarmış!..

Nasıl başarılıyor bu [tek kurşun atmadan kazanılan] zafer?

  1. Diplomasi ile!
  2. İtidal ile!
  3. Kurmay zekâsı ile!
  4. Devlet adamlığı yeteneği ve sağduyusu ile!

Şimdi…

İçinde bulunduğumuz 2025 yılı koşullarını bir kez daha gözden geçirelim.

Ateş çemberi içinde miyiz?.. Evet!

Ulusça büyük bir risk altında mıyız?.. Evet!

İktidarı ve topyekûn muhalefeti ile hangi dış siyaseti benimsedik, sürdürüyoruz?..

- Bir tarafa yaslanıyoruz ve iç politikada pirim yapma popülizminin dipsiz kuyusu içinde debelenip yuvarlanıyoruz!

Ne yapmıştı İsmet Paşa; lütfen bir kez daha hatırlayalım:

Türkiye’yi savaşın dışında tutarak hem yıkıcı askeri sonuçlardan ve hem de ekonomik felaketten korunmayı başarmıştı. 1941’de Almanya ile saldırmazlık paktı imzalayarak, Almanya’yla [dostluk değil] denge sağlama amacını sürdürmüştü. Ve hemen bu siyasetin yanında da Türkiye, bir yandan Nazi Almanyası’yla diplomatik ilişkilerini sürdürürken, diğer yandan İngiltere ve daha sonra ABD ile müttefik ilişkiler kurmuştu.

Peki şimdi bizler ne yapıyoruz?

Soğukkanlılıkla ve sadece ve öncelikle bu ülkenin halkının bekasını ve ülkenin bağımsızlığını önceleyerek, bir kez daha düşünelim…

Ve hiç değilse savaş denen çılgınlığı siyasi partilerin iç politika çıkarlarının aracı [ve malzemesi] haline getirmeyelim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.