Rusya’nın şu anda kullandığı silah, barış ve huzur getiren silahtır…

Bu sözler, [sanki] solcu, [sanki] tam bağımsızlıktan yana, [sanki] Avrasya’cı… bir zihniyetin temsilcilerine ait.

Ama gerçekte bu zihniyet…

Sol gösterip sağ vuran bir kara gömlekli,

Elindeki tam bağımsızlık bayrağı ile Çin’e ve Neo-Rus ırkçılığının fıçısına su taşıyan,

Emperyalist Avrasya hedefinin arkasına Hitler Almanya’sından körüklenen Turan hayalini gizlemeye çalışan bir zihniyettir.

Tabii ki, emperyalizme karşı olunacaktır; hem de sonuna kadar…

Ama saldırı, eteklerinin altına sığınmaya çalıştığın yandaşlarından gelince boynunu büküp, methiyeler düzmeyeceksin; savaş tamtamlarının tokmakçısı olmayacaksın.

Onların kuyruklarının bir arpa boyu gerisinde savaş naraları atmayacaksın!

Rusya’nın şu anda kullandığı silah, barış ve huzur getiren silahtır”… gibi yalaka söylemler üretmeyeceksin.

Tam tersine… Saldırı nereden gelirse gelsin karşısına dikileceksin.

Demokrasi, hukuk devleti, emeğin savunulması ilkeleri kopmaz bağlarla birbirine bağlı olan gerçek ve ödünsüz bir mücadelenin şiarlarıdır.

Bu mücadelenin içine yandaşlık, uyduluk, kişiliksizlik ve bütün bu sapmaların sonucu olan döneklik girişimleri sızmamalıdır…

Savaş!.. Kaba kuvvet… Saldırı!.. Asla kabul edilemez.

Bakın aydınlık düşünceyi öne çıkartan insanlığın sesi savaşa karşı nasıl haykırıyor.

Aktarıyoruz:

  • Tek bir masumun dahi öldüğü yerde hiçbir haklı gerekçeden söz edilemez.
  • Savaş dediğiniz şey, anlamadığınız ne varsa odur.
  • İyi bak, dumanlar içindeki harp alanının üzerinde gezinen şu leş kargalarını görmüyor musun? İşte, tüm savaşların tek galibi onlar.
  • Savaşın sadece büyük adamlar tarafından yapıldığını sanmıyorum. Hayır, küçük adamlar da savaş yanlısı, yoksa bütün haklar çoktan ayaklanırdı.
  • Savaş hırsızlar yaratır, barış da o hırsızları asar.
  • Savaşı yaşlı adamlar ilan eder, genç adamlar ölür.- Savaş; bulduğu ülkeyi bir daha bırakmaz.
  • İnsan savaşın ne olduğunu, ancak bittiği zaman anlar.
  • Barışta oğullar babalarını, savaşta da babalar oğullarını gömerler.
  • Propagandayla zehirlenmedikleri sürece, kitleler asla savaş düşkünü değildir.

Çağımız iletişim çağı.

Girin internete, “savaş” sözcüğünü yazın, yüzlerce-binlerce özlü söz bulabilirsiniz bu konuda.

Ama biz, zaman zaman hunharca ve arsızca kullanılan ve özellikle de sözünü ettiğimiz o zihniyetin dilinden düşürmediği [ömrü savaş meydanlarında geçmiş] Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anlamlı, içeriği zengin bir sözü ile son veriyoruz bu yazıya:

“SAVAŞ ZORUNLU VE KAÇINILMAZ OLMALIDIR. MİLLETİN HAYATI TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYA KALMADIKÇA, HARP BİR CİNAYETTİR!..”

Kıssadan hisse:

  • Ulusça içinde debelendiğimiz bu zorlu koşullarda hedeflenen ufak tefek çıkarlar uğruna savaş tamtamları çalmanın ne lüzumu vardır, ne de yalakalığın sırası…

www.soruyusormak.com