Ben kayıtlı bir CHP üyesiyim.

Ama,  CHP’nin“fabrika ayarları”na [cumhuriyetimizin kültür mirasına] sahip çıkan bir partiliyim.

Siyasette mutlaka ve mutlaka örgütlü olmak gerektiğini düşünen sorumlu bir kişi olarak CHP’liyim…

Ancak… O fabrika ayarları statik midir?

-        Hayır –asla- değildir.

Gerçek CHP, çağın sürekli olarak yenilenen gerçeklerine, “somut durumun somut tahlili” şiarına ayak uydurmak için çaba gösteren gelişmeye dönük bir aydınlanma ekseni üzerinde yol almalıdır.

İşte ben o CHP’nin bir üyesiyim.

Ekmelettin İhsanoğlu ve Muharrem İnce gibilerini cumhurbaşkanı adayı olarak vitrine çıkartan “yeni” CHP’nin değil.

Ülkenin içinde bulunduğu koyu karanlıktan çıkma imkanının ortaya çıktığı bir ortamda [işte tam da bu koşullarda] bu umudu, gerçek bir umutsuzluğa dönüştüren CHP önderliğinin yanında değilim; yandaşı değilim.

Üstelik bu imkan ve koşullar, sürdürülen muhalefet becerisi ve emeği ile değil de… Ülkenin içine yuvarlandığı uçurumun halkı perişan etmesi sonucunda kendiliğinden oluşmuşken… O rüzgarı arkasına alamayan parti yönetimini [ve yönetim biçimini] eleştirmek benim hem görevim, hem hakkım ve hem de yok sayamayacağım bir sorumluluktur.

Yani…

İşte bu imkan ve şerait içinde pek sayın Kemal Kılıçtaroğlu, bu ülke [bu ülkenin aydınlık insanları] sizin ben-merkezci hırsınızı da yenmek zorunda kaldı, kalıyor [maalesef!..]

Beni bu eleştirilerim nedeniyle bugünkü “yeni” CHP’nizden silkeleyip atabilirsiniz!

Şimdilik güç sizde!

Ama ben [ve bizim gibiler] yukarıda niteliklerini özetlediğim CHP’nin içinde kalmaya devam edeceğiz.

Beni [ve bizleri] oradan atamazsınız.

Çünkü gerçek CHP’den silkelenecek insanlar herhalde bizler değiliz.

Lütfen bir kez daha düşünün…

Bu ülkenin geleceği, sizin vereceğiniz özverili-vatansever… Ya da ben-merkezci tercihinize göre şekillenecek.

Ülkenin böyle bir keskin yol ayrımında olduğunu görmüyor olamazsınız.

Koltuk ve makam hırsınız bu açık gerçeği göremeyecek bir noktaya mı ulaştı yoksa?

Ancak…

Yapacağınız tercihin ileride doğacak sorumluluğun ağırlığını bizlerin ve tarihin önünde kaldıramazsınız; hesabını veremezsiniz.

Ya da…

İzleyeceğiniz ikinci yol şudur:

Beni ve benim gibileri partinizden dışlayın, silkeleyip bir kenara fırlatın.

Bizler de o fırlatılan yerde, gerçek CHP’yi yeniden yapılandıralım, yeni baştan şekillendirelim.

Çünkü birinci vazifemiz, Türk cumhuriyetini [demokratik ve sosyal hukuk devletini] muhafaza ve müdafaa etmektir.

Sonuç olarak; bizleri anlamanızı diliyoruz.

İyi niyet ve demokrasi özlemi ile yapmış bulunduğumuz bu eleştiriyi demokratik olgun içinde hoş karşılamanızı bekliyoruz.

Ve sizi tüm içtenliğimizle, 74 yaşında girişmeye kalktığınız bu çok riskli kumarın sonuçlarını bir kez daha düşünmeye ve öngörmeye çağırıyoruz.

www.soruyusormak.com