“Çanakkale geçilmez”, sözü kime ait biliyor musunuz?

Bir Avustralyalı gazeteciye…

Bu genç adam, Avustralya’nın  “Melbourne Age” isimli gazetesinin savaş muhabiri.

Adam gerçek bir gözlemci; gözlemciden daha çok gerçekçi…

Bakıyor, nişan alıyor ve gerçeği onikisinden vuruyor...

Ve kendi memleketinin başbakanına el yazısı ile mektubunu gönderiyor:

-        Çanakkale geçilmez!  Hemen çekilin.

Durum tetkik ediliyor ve gerçek su yüzüne çıkıyor.

İşte bu çetin savaş, böylece Osmanlı ordusunun zaferi ile sonuçlanıyor; İstanbul kurtuluyor. Devlet'in sınırları, bir süre için daha da olsa, savunulmuş oluyor.

Bu gerçekçi gazeteci, ülkesinde kahramanlar gibi karşılanıyor ve “Sir” unvanı ile şereflendiriliyor.

Ancak adam savaştan sonra da arılar gibi çalışmasına devam ediyor.

Hızır Aleyhüsselam,  bu sevgili  “Sir” kuluna,

-        Yüüürrr ya kulum, diyor.

Orta yaşlarına gelmiş ünlü gazeteci böylece yürüyor.

-        Daha yürrrü ya “Sir”, diyor Hızır hazretleri.

Artık yaşlanmış durumda olan kutsanmış gazeteci daha daha yürüyor.

Ve 1952 yılında hayata gözlerini yumuyor. Allah nasıl biliyorsa öyle eylesin…

Ünlü gazetecinin oğlu küçük “Sir”, babasının yolunda Hızır Aleyhüsselam’ın emirlerine itaat etmeye devam ediyor.

-        Yürrrüüü!..

Yürüyor.

-        Daha yürrrüüü

Daha yürüyor.

Küçük “Sir” bugün 75 yaşında.

75 televizyon kanalının sahibi.

115 gazetenin maliki.

Tam bir imparator büyük “Sir”imizin geçmişin küçük-şimdilerin ihtiyar mahdumu...

Tam 600 milyon izleyiciye ve 11 milyon okuyucuya hitap ediyor.

Onları “bilinç”lendiriyor; “yön”lendiriyor; “şekil”lendirip şenlendiriyor...

ŞİMDİ...

Yıl, içinde bulunduğumuz 2024 yılı...

Ülke, içinde bulunduğumuz aynı ülke...

Piyasa, içinde debelendiğimiz bildiğiniz piyasa...

Çanakkale’nin geçilmez olduğunu ilk anlayan; ve bu ülkenin dövüşerek elde edilmesinin mümkün olmadığını dünyaya ilk çıtlatan, ünlü gazetecinin muhterem mahdumu, sayın Rupert Murdoch...

TGRT’yi satın alıyor...

Çil çil sayıyor paracıklarını.

İnsan”a yatırım yapıyor küçük “Sir”imiz.

Türk insanına!..

Ve böylece… Türk insanın bilincine koyuyor ipoteğini... Ve O’na bunu satanların izin ve icazeti ile... Alıp götürüyor TGRT’yi.

Diyeceksiniz ki, belki, (hani) TGRT satılmasaydı, ne fark ediyordu ki...

Uzaktan bakınca, haklı gibi gözüküyorsunuz; ama bence haksızsınız.

Hele bir düşünün bakın...

Çanakkale’nin nasıl alınamayacağını dünyaya ilk haber veren babanın oğlu, Çanakkale’nin nasıl geçileceğini dünyaya açıklayan adam oluyor...

“Tarih tekerrürden ibarettir,” diyenlere bu önemli gerçek [önemle] ithaf olunur.

Zaman ve mekân her zaman tekildir; özneldir; benzersizdir.

Tarihte tekerrür etme olarak algıladığımız “şey”, tarih bilinci ile geçmişe bakıp, dersler çıkarma gayretinin sonuçlarından sadece birisidir.

O zaman yapılacak şey, şu yukarıdaki tarihi gerçekten dersler çıkarıp, o dersleri günün pratiği içinde hayata geçirmektir.

Bu ve benzeri düşüncelerle Çanakkale zaferimizi anıyor ve kutluyoruz.

www.akcedden.com