Sevgili, sayın, değerli arkadaşlar…

Bilumum yol-daşlar, kader-daşlar, vatan-daşlar…

Sözüm sizedir, cümbür cemaat, bilhassa sanadır!..

Yani kısacası, 2022 yılının Ukrayna’sına ve Rusya’sına sıcacık evlerinin pencerelerinden, dışarısını yarım yamalak ve biraz da buğulu gösteren tül perdelerin ardından seyre dalıp, söylem üreten insan kardeşlerim, sözüm [sadece] sizleredir; sanadır.

Yani, “kızım sana söylüyorum, yoldaşım sen anla” gibi bir şey.

Bir uyarı, bir hatırlatma öğesi ulaştırmak istiyorum sana/sizlere…

Daha doğrusu, o devasa kuzey komşumuzun -halen- ve uzunca bir zamandır sosyalizmle yönetilmediğini görmeyen, göremeyen, görmezden gelen kadim yoldaşlaradır sözlerim; sanadır/sizleredir.

Orada artık Rus ırkından ismini devşirmiş olan kocaman bir tek-adam devleti oturmaktadır.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği yoktur artık.

Sovyetler yok!

Örneğin Ukrayna Sovyet’i de yok…

Sosyalizm dışlanan, üstü çizilen eskitilmiş bir yönetim biçimidir artık.

Orak-Çekiç’in üzeri faşizmin kara gömleği ile örtülmüştür artık.

Emek en yüce değer değildir artık.

Her şeyden önce “insan” gelmemektedir [artık!..].

Savaş, kan, zülüm, saldırı artık tek bir adamın iki dudağı arasındaki bir çıkar hesabından başka bir anlam taşımamaktadır.

Heyhat!

Bir vakitler o ülkenin sosyalizmini bile beğenmeyip, ülkeyi yöneten parti bürokrasisine “yeni çarlar” ismini takıp, yerden yere vuran tırnak içindeki “yoldaş”lar şimdi neredeler, izliyor musunuz?

Neydi o vakitlerin en önemli şiarlarından birisi:

  • SOMUT DURUMLARIN, SOMUT TAHLİLİ!..

Hani nerede?

Sosyalizm bir inanç değil, bir düşüncedir.

Diyalektik düşünce biçimini yaşama indirgeyen bir sorgulama yöntemidir.

Nerede sorgulama?

Niçin… Sosyalizmin tam karşıtı bir rejimi inşa etmek için canını dişine takan eski KGB şefi karate döğüşü uzmanı o heybetli “neo-çar” niçin teşhis edilemiyor?

Bizce bir de şu ezberin mutlaka bozulması gerek:

  • Rusya karşıtı olmak, ABD yanlısı olmak -asla- değildir.

Bu satırları karalayan kişi, tüm yaşamı boyunca Amerikan emperyalizmine karşı, düşüncesi-eylemi-ve yaşamı ile en keskin bir biçimde durmuş bir kişidir.

Şimdi bu kişi, iki satır ötede, Rusya’nın yeni -çarını ve bu açık diktatörlüğü eleştirdiği için, “somut durumların, somut tahlilini” sorgulayarak araştırdığı için… Amerikancı mı olacak?

Hayır ve asla!

Bu noktaya gelmişken yeniden ve bir kez daha tekrar etmekte fayda var:

  • Sosyalizm, aydınlık düşünce ve uygarlık gibi kavramları inançlarımızla -asla- karıştırmamak gerekir.

Diyalektik materyalizm bir din ya da tarikat değildir.

Bir de artık pek dillendirilmeyen o eski şiarımızı anmanın tam da vaktidir sanıyorum:

  • NE AMERİKA NE RUSYA… TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE!..

Bağnazlık, sadece “dinci”lerde değil, ne yazık ki, sorgulama yöntemini gündeminden çıkartmış olan bir kısım aydınımızda da, nükseden bir hastalık olarak yaşıyor, yaşamakta devam ediyor.

Evet, ne yazık ki…

www.soruysormak.com