Nazım Hikmet Kocatepe’deki o geceyi bizlere şöyle aktarıyordu. O kapkaranlık gece sanki yüreğinden sel gibi akıyordu Afyon ovasına doğru:

Ama yıl 2021…
Bu kez şayak kalpaklı adam değil!..
Onun askerleri de değil…
Onun ateşlediği aydınlanma aleviyle zihinlerini ısıtan, bir avuçken kitapçı dükkânlarını, yayınevlerini, alanları, meydanları dolduran aydınlık insanlar…  A’dan Z’ye tüm kuşaklar…
Evet onlar, kalınan yerden şöyle devam ediyorlardı:

“Nasıl ve ne zaman geleceğini bilerek
güzel, rahat günlere inanıyorlardı…”


 

İşte mesele bu kadar basit, bu ölçüde yalın ve çözümüne bu kadar yaklaşılmış bir sorunsaldan ibarettir…
Sorun; heyecanlarımızın içinde dalgalanan bir hülya değil, zihinlerimizde birbirlerinin üstüne birikerek harmanlanan bilinçtir, güçtür.
İşte bu çıplak fotoğraf, kentlerde/köylerde kıvılcımlanan çoban ateşleridir: Dünyaya, yaşama, bireye, kültüre olan tükenmeyen bir meraktır; aydınlanma duyarlılığıdır, inadıdır; ısrarıdır.
Başka nasıl tarif edebiliriz ki onları:
-    Kısaca onlar, yurdun dört bir tarafında kendiliklerinden üreyen, gelişerek filizlenen kitap okuma topluluklarıdır. 
Kitap kulüpleri, kitap okuma toplulukları, kitapseverler birliktelikleri, kitap okuma platformları, youtube kitaplıklarıdır… Onlarca, yüzlerce [ve belki de ulaşamadıklarımızla birlikte binlerce…]’dirler! 
Hayır abartmıyoruz. Basit bir hesap; bu söylediklerimizin abartı değil, gerçeğin ta kendisini ortaya koyabilecek berraklıkta olduğunu göstermektedir.
Kitap piyasası da arz-talep yasalarına uygun çalışan bir mekanizmadır.
Siz şu anda ülkemizde bir yılda kaç kitap basıldığını biliyor musunuz?
TÜİK rakamı değil, alın size Türkiye Yayıncılar Birliği’nin somut verileri:
2020 yılında Türkiye’de toplam 383.720.240 adet kitap basılmıştır. Bu rakam, bir önceki yıla göre %5,71 oranında artış sağlanmış durumda…
İşte size somut bir veri…
Bir yılda 383.720.240 adet kitap…
Bir o kadar aydın potansiyeli. Bir o kadar umut…
Belki de diyeceksiniz ki, bu sayılar sadece baskı rakamları… 
Her kitap, okuyucusuna ulaşıyor mu acaba?
Okuyucusuna ulaşan her kitap baştan sona, dikkatle, titizlikle, yeteri ölçüde sorgulanarak okunuyor mu? [falan…]
Siz bu sorularınızı yine de zihninizin bir katında saklı tutun ama… Bu rakamlar bir çok şeyi açıklıyor. Çok fazla şeyin ipucunu size doğru uzatıyor…
Hele hele çoban ateşleri…
Hele hele kitap okuma toplulukları.
Hele o A’dan Z’ye her cinsten insan zihni…
Ülkemize ve Dünyaya bu pencereden, ama gerçekçi olarak, şu sözleri açıklıkla söyleyebiliriz:
-    Hazır ol uygar dünya, biraz gecikmiş de olsak, geliyoruz… 

Hoş bulduk [mu?] acaba…

LÜTFEN, www.soruyusormak.com
adresini tıklayın ve sitemizin bütününü izleyin.